Üsküdar'da görme engelli 130 öğrenci geleceğe hazırlanıyor

İlkokul, ortaokul ve mesleki eğitim merkezi olarak  28 yıldır hizmet veren Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu, 1997'de açıldı. Yatılı öğrenciler için 25 kişi kapasiteli pansiyonu da bulunan okula, İstanbul'un yanı sıra Marmara Bölgesi'ndeki illerden de öğrenci geliyor. 66 öğretmen ve 10 personelin görev yaptığı okulda, toplam 130 öğrenciye, özel sınıflarda eğitim veriliyor.

Okulda, öğrencilerin geleceğe en iyi şekilde hazırlanması için teknoloji, robotik kodlama ve bilgisayar sınıfı ile müzik ve fen laboratuvarları da bulunuyor.

Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu Müdürü Metin Gökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görme engelli öğrencileri geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için devletin sağladığı bütün imkanları seferber ettiklerini söyledi.

Okulda, öğrencilere günlük yaşam becerileri, mutfak ve öz bakım gibi alanlarda da eğitim verildiğini aktaran Gökçe, "Bir öğrencinin neye ihtiyacı varsa çocuklarımıza öğretiyoruz. Öğrencimizi gideceği okula donanımlı bir şekilde hazırlamak için tüm imkanlarımız var. Gören bir öğrencinin başka bir okulda neye ihtiyacı varsa buradaki tüm öğrencilerimizin de aynı şekilde tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz." dedi.

"EĞİTİME NE KADAR ÖNCE BAŞLARSAK O KADAR İYİ"

Gökçe, okulda görme engelinin yanında başka bir engeli de bulunan çocuklar için de 4 kişilik özel eğitim sınıfları bulunduğunu, iki öğretmen ve bir branş öğretmeniyle beraber öğrencilere eğitim verildiğini anlattı.

Okulun, İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde görme engelli çocuklara umut olduğunu dile getiren Gökçe, şöyle devam etti:

"Görme engelli çocukları olan anne, babaların böyle eğitim veren okullardan haberdar olması çok önemli. Bunun için rehberlik araştırma merkezlerine, kaymakamlıklara ve okul müdürlüklerine başvurup gerekli yardımı alabilirler. Görme engelli çocukları olan ebeveynlerin çocuklarını eve kapatmayıp, eğitim almalarını sağlamaları çok önemli. Eğitime ne kadar önce başlarsak o kadar iyi. Öğrettiğimiz eğitim modelinde Braille alfabesini daha hızlı ve çabucak öğrenebiliyor. Yoksa geç başladıklarında, artık parmak hassasiyetleri azaldıkça bu yazıyı okutmakta biz de zorluk çekiyoruz. Ne kadar erken başlarsak bu eğitimi o kadar kolay olmakta."

Gökçe, ilkokul ve ortaokulu bitiren görme engelli öğrencilerin kaynaştırma eğitimi olarak liselere devam ettiğini de kaydetti.

"ÖĞRENCİLERİMİZ NORMAL BİR BİREY"

Okulda 10 yıldır ders veren sınıf öğretmeni Talip Öztürk, öğrencileriyle aralarında çok güçlü bir bağ oluştuğunu belirterek, "Normal öğretmenlikten farklı olarak öğrencilerimizle bireysel çalışıyoruz. O yüzden aramızda daha kuvvetli bir bağ oluyor. Çünkü birlikte bir yol yürüyoruz." ifadelerini kullandı.

Görme engelli öğrencilere acıma duygusuyla bakmanın yanlış olduğunu aktaran Öztürk, şöyle konuştu:

"Acıma duygusu insanlarda yoğun olabiliyor. Ama buradaki öğrencilerimiz normal bir birey. Dışarıda insanlar neler yapabiliyorsa, aynısını bu öğrencilerimiz de yapabiliyorlar. Hatta daha iyisini bile yapabiliyorlar. O yüzden toplumun da bakış açısını değiştirmesi gerekiyor. Görme engelliler hakkında bilgiye sahip olmayan kişilerin ön yargısı olabilir. Ama okulumuza geldiği zaman ya da onlarla tanıştığı zaman, neler yapabildiklerini gördüklerinde gerçekten şaşırıyorlar."

"OKULDA ZAMANIM MUTLU GEÇİYOR"

Öğretmen olmak isteyen 7 yaşındaki görme engelli Serra Sivrikaya ise okulda çok güzel eğitim aldıklarını ve mutlu olduğunu belirterek, "Bu okulda kabartma alfabeyi öğreniyorum. Matematik işlemleri yapıyoruz. Okulda zamanım mutlu geçiyor. Arkadaşlarımla teneffüslerde oynuyorum. Sonra yemek saati geliyor, yemeğe gidiyorum. Arkadaşlarımla evcilik, yakalamaca oynuyoruz. Okuma yazmayı öğrendim. Harfleri tanıdım, 29 harfi söylemek çok güzel. Bu bana mutluluk veriyor." ifadelerini kullandı.

6 yaşındaki Halit Safa Yıldırım da doktor olmayı hayal ettiğini dile getirerek, "Harf bilgisi öğreniyorum. Yazmayı öğreniyorum. Okulda zamanım iyi geçiyor. Okula geldiğim için mutluyum. Arkadaşlarımla oyun oynuyorum." diye konuştu.