Geçen yıl ortaya konan Orta Vadeli Program (OVP), Türkiye'nin ekonomik geleceğine dair yeni bir politika çerçevesi sunmuştu.

Bu program, ülkenin makroekonomik hedeflerini ve yapısal reformlarını belirleyen bir yol haritası oldu.

Bu yıl OVP, 2025-2027 dönemini kapsayacak şekilde güncelleniyor ve Eylül ayının ilk haftasında yayımlanması planlanıyor. Peki, bu güncellemeler neyi ifade ediyor ve Türkiye’nin ekonomik geleceği hakkında ne söylüyor?

OVP'nin ana hedefleri değişmiyor: enflasyonu düşürmek, fiyat istikrarını sağlamak, depremin yaralarını sarmak ve kalıcı sosyal refahı artırmak.

Ancak, makroekonomik tahminler güncelleniyor.

Dünya ve Türkiye'deki gelişmeler, büyüme, ihracat, turizm gelirleri, istihdam ve cari açık gibi alanlarda yeni tahminleri gerektiriyor.

Merkez Bankası ile iş birliği içinde enflasyon tahminleri de yenilenecek.

Geçen yıl yüzde 14 olarak öngörülen 2025 enflasyon hedefi, mevcut gelişmeler ışığında revize edilecek.

Bununla birlikte, hükümetin enflasyonla mücadelede üç aşamalı bir strateji benimsediği görülüyor: geçiş süreci, dezenflasyon süreci ve kalıcı fiyat istikrarı.

Haziran ayı itibariyle geçiş sürecinin tamamlandığı ve dezenflasyon sürecinin başladığı belirtiliyor.

Eylül ayında enflasyonun yüzde 40'lı rakamlara düşmesi bekleniyor.

Bu, ekonominin toparlanma sürecine girdiğini ve hükümetin enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu gösteriyor.

Gıda fiyatlarında istenilen düzeye henüz ulaşılamamış olsa da, tarım politikalarında yapılan yapısal reformlar umut verici.

Hizmet enflasyonunun en yapışkan enflasyon türü olduğu dikkate alındığında, bu alanda yapılan çalışmaların önemi büyük.

Gelecek yıl, enflasyonun 10-20 arası bir seviyede olması hedefleniyor ve 2026'da tek haneli rakamlara düşmesi bekleniyor.

Emekli maaşlarında yapılan düzenlemeler ve deprem için harcanan kaynaklar, hükümetin sosyal refahı artırma çabasının bir göstergesi.

Ancak, bu harcamaların bütçeye yansımaları dikkatle izlenmeli. Hükümet, 2024'te daha düşük bir bütçe açığı bekliyor ve bu hedefe ulaşmak için verimliliği artırmayı planlıyor.

Sonuç olarak, Türkiye'nin ekonomik geleceği için OVP'nin güncellenmesi kritik bir adım.

Hükümetin enflasyonla mücadelede kararlı olması ve yapısal reformlara devam etmesi, ekonomik istikrar ve büyüme için umut verici.

Ancak, bu hedeflere ulaşmak için dikkatli ve kararlı adımlar atılması gerektiği unutulmamalı. Ekonomik göstergelerdeki iyileşme, vatandaşların beklentilerini de olumlu yönde etkileyecektir.