Dünyanın Filistin sınavı sürüyor, sessiz kalmak ortak olmaktır
Yazının Giriş Tarihi: 21.04.2025 09:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.04.2025 09:34
Son bir hafta, Gazze Şeridi’nde İsrail’in hava ve drone saldırılarıyla geçti. 14 Nisan’dan itibaren yoğunlaşan bombardımanlar, özellikle yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı çadır kamplarını hedef aldı. Güncel verilere göre Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya’da bir çadır kampına düzenlenen saldırıda çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti ve yaralandı. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın 21 Nisan 2025 itibarıyla güncellediği verilere göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de toplam can kaybı 50.800’ü aşarken, yaralı sayısı 113.274’e ulaştı. Son bir haftada ise en az 70 Filistinli öldü, yüzlerce kişi yaralandı; bu kayıpların çoğu sivil, aralarında çocuklar ve kadınlar da var.
Batı Şeria’da da durum farklı değil. Ramallah’ta Filistinliler, Gazze’deki saldırıları protesto etmek için sokaklara döküldü, ancak İsrail polisinin sert müdahalesiyle karşılaştı. Ayrıca, Batı Şeria’daki mülteci kamplarında İsrail’in bir yıl sürecek askeri operasyonlar başlattığı bildirildi. Bu operasyonlarda, Cenin ve diğer bölgelerde Filistinli gençler hedef alındı; en az bir Filistinli hayatını kaybetti, 20 kişi gözaltına alındı.
Doğu Kudüs’te ise Hristiyanların kutsal Paskalya törenleri, İsrail polisinin saldırıları gölgesinde geçti. Filistinli Hristiyanlara yönelik engellemeler, katılımı ciddi şekilde azalttı. Bu, İsrail’in sadece Müslümanlara değil, bölgedeki diğer dini gruplara da baskı uyguladığının bir göstergesi.
Gazze’deki saldırılar, artık alışılageldik bir vahşet gibi sunulsa da her bir olay insanlık için yeni bir yara aslında. Cebaliya Kampı’nda insansız hava araçlarıyla düzenlenen “intihar saldırıları”, sivillerin evlerini ve çadırlarını hedef alıyor. Bu saldırılar, İsrail’in savaş hukukunu hiçe saydığını ve sivil kayıpları kasıtlı olarak artırdığını gösteriyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) İsrail’in zorla yerinden etme politikalarını “insanlığa karşı suç” olarak nitelendirmesi, bu gerçeği teyit ediyor.
Ancak uluslararası toplumun ve uluslararası organizasyonların tepkisi yine yetersiz. ABD’de Filistin’e destek gösterileri düzenleyenler polis müdahalesiyle karşılaşıyor; İngiltere’de protesto hakkı kısıtlanıyor. BM Güvenlik Konseyi’nin ateşkes çağrıları, İsrail tarafından görmezden geliniyor. Türkiye, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın G20 toplantılarındaki “iki devletli çözüm” vurgusu ve insani yardım çabalarıyla öne çıksa da, küresel güçlerin sessizliği adalet umutlarını gölgeliyor.
Tüm bu karanlığa rağmen, Filistin halkı direnmeye devam ediyor. Gazze’de çocuklar, savaşın ortasında bile Filistin Çocuk Günü’nde barış ve normal bir yaşam hayali kuruyor. Batı Şeria’daki protestolar, Filistinlilerin haklı davasından vazgeçmeyeceğini gösteriyor. Türkiye’de ve dünyada, Filistin’e destek için düzenlenen etkinlikler, dayanışmanın hâlâ canlı olduğunu kanıtlıyor. Örneğin, Trabzon’da hat sanatıyla Filistin’e yardım toplandı; Diyarbakır ve Sivas’ta öğrenciler bağış kampanyaları düzenledi. Bazı münferit girişimlerle ise Türkiye'den toplanan nakdi yardımlar, Refah sınır kapısında Filistinlilere doğrudan ulaştırıldı.
Filistin’deki vahşetin sona ermesi için acil bir ateşkes, hatta İsrail'e karşı sert ve fiili bir tepki şart gibi görünüyor. İnsani yardım koridorlarının açılması, Gazzelilere temel ihtiyaçların ulaştırılması gerekiyor. Ancak bunlar, sadece geçici çözümler. Kalıcı barış, İsrail işgalinin sona ermesi ve Filistin halkının kendi devletini kurma hakkının tanınmasıyla mümkün. Uluslararası toplum, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’ndaki soykırım davasına daha fazla destek vermeli.
Son bir hafta Filistin’de, 100'den fazla can kaybı, yüzlerce yaralı ve bitmeyen bir mücadeleyle geçti. Gazze’deki bir çadırın bombalanması, Batı Şeria’daki bir gencin gözaltına alınması, insanlığın ortak vicdanına birer tokat gibi indi. Filistin sadece bir coğrafya değil; adalet, direniş ve insanlık onurunun sembolü. Sessiz kalmak, bu zulme ortak olmaktır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Herkes Duysun
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Emirhan AKGÜL
Dünyanın Filistin sınavı sürüyor, sessiz kalmak ortak olmaktır
Son bir hafta, Gazze Şeridi’nde İsrail’in hava ve drone saldırılarıyla geçti. 14 Nisan’dan itibaren yoğunlaşan bombardımanlar, özellikle yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı çadır kamplarını hedef aldı. Güncel verilere göre Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya’da bir çadır kampına düzenlenen saldırıda çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti ve yaralandı. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın 21 Nisan 2025 itibarıyla güncellediği verilere göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de toplam can kaybı 50.800’ü aşarken, yaralı sayısı 113.274’e ulaştı. Son bir haftada ise en az 70 Filistinli öldü, yüzlerce kişi yaralandı; bu kayıpların çoğu sivil, aralarında çocuklar ve kadınlar da var.
Batı Şeria’da da durum farklı değil. Ramallah’ta Filistinliler, Gazze’deki saldırıları protesto etmek için sokaklara döküldü, ancak İsrail polisinin sert müdahalesiyle karşılaştı. Ayrıca, Batı Şeria’daki mülteci kamplarında İsrail’in bir yıl sürecek askeri operasyonlar başlattığı bildirildi. Bu operasyonlarda, Cenin ve diğer bölgelerde Filistinli gençler hedef alındı; en az bir Filistinli hayatını kaybetti, 20 kişi gözaltına alındı.
Doğu Kudüs’te ise Hristiyanların kutsal Paskalya törenleri, İsrail polisinin saldırıları gölgesinde geçti. Filistinli Hristiyanlara yönelik engellemeler, katılımı ciddi şekilde azalttı. Bu, İsrail’in sadece Müslümanlara değil, bölgedeki diğer dini gruplara da baskı uyguladığının bir göstergesi.
Gazze’deki saldırılar, artık alışılageldik bir vahşet gibi sunulsa da her bir olay insanlık için yeni bir yara aslında. Cebaliya Kampı’nda insansız hava araçlarıyla düzenlenen “intihar saldırıları”, sivillerin evlerini ve çadırlarını hedef alıyor. Bu saldırılar, İsrail’in savaş hukukunu hiçe saydığını ve sivil kayıpları kasıtlı olarak artırdığını gösteriyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) İsrail’in zorla yerinden etme politikalarını “insanlığa karşı suç” olarak nitelendirmesi, bu gerçeği teyit ediyor.
Ancak uluslararası toplumun ve uluslararası organizasyonların tepkisi yine yetersiz. ABD’de Filistin’e destek gösterileri düzenleyenler polis müdahalesiyle karşılaşıyor; İngiltere’de protesto hakkı kısıtlanıyor. BM Güvenlik Konseyi’nin ateşkes çağrıları, İsrail tarafından görmezden geliniyor. Türkiye, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın G20 toplantılarındaki “iki devletli çözüm” vurgusu ve insani yardım çabalarıyla öne çıksa da, küresel güçlerin sessizliği adalet umutlarını gölgeliyor.
Tüm bu karanlığa rağmen, Filistin halkı direnmeye devam ediyor. Gazze’de çocuklar, savaşın ortasında bile Filistin Çocuk Günü’nde barış ve normal bir yaşam hayali kuruyor. Batı Şeria’daki protestolar, Filistinlilerin haklı davasından vazgeçmeyeceğini gösteriyor. Türkiye’de ve dünyada, Filistin’e destek için düzenlenen etkinlikler, dayanışmanın hâlâ canlı olduğunu kanıtlıyor. Örneğin, Trabzon’da hat sanatıyla Filistin’e yardım toplandı; Diyarbakır ve Sivas’ta öğrenciler bağış kampanyaları düzenledi. Bazı münferit girişimlerle ise Türkiye'den toplanan nakdi yardımlar, Refah sınır kapısında Filistinlilere doğrudan ulaştırıldı.
Filistin’deki vahşetin sona ermesi için acil bir ateşkes, hatta İsrail'e karşı sert ve fiili bir tepki şart gibi görünüyor. İnsani yardım koridorlarının açılması, Gazzelilere temel ihtiyaçların ulaştırılması gerekiyor. Ancak bunlar, sadece geçici çözümler. Kalıcı barış, İsrail işgalinin sona ermesi ve Filistin halkının kendi devletini kurma hakkının tanınmasıyla mümkün. Uluslararası toplum, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’ndaki soykırım davasına daha fazla destek vermeli.
Son bir hafta Filistin’de, 100'den fazla can kaybı, yüzlerce yaralı ve bitmeyen bir mücadeleyle geçti. Gazze’deki bir çadırın bombalanması, Batı Şeria’daki bir gencin gözaltına alınması, insanlığın ortak vicdanına birer tokat gibi indi. Filistin sadece bir coğrafya değil; adalet, direniş ve insanlık onurunun sembolü. Sessiz kalmak, bu zulme ortak olmaktır.
Sıcak havalar geldi: Kene kabusu başladı
Uzak Şehir reyting rekorları kırmaya devam ediyor! Uzak Şehir son bölümde neler oldu? Uzak Şehir 26. bölüm fragmanı yayınlandı mı?
Bu alışkanlıklardan vazgeçin! Saç sağlığınıza zarar veriyor!
Deha bitiyor mu? Deha dizisi final mi yapacak? İşte o iddialara yanıt...
ÖTV muafiyeti ile alınabilecek araçlar hangileri?
2025-ALES/2 başvuruları başladı! Tüm detaylar haberimizde
11. yıldır dinmeyen acı: Soma Maden Faciası
Sıcak havalar geldi: Kene kabusu başladı
Uzak Şehir reyting rekorları kırmaya devam ediyor! Uzak Şehir son bölümde neler oldu? Uzak Şehir 26. bölüm fragmanı yayınlandı mı?
Bu alışkanlıklardan vazgeçin! Saç sağlığınıza zarar veriyor!
Deha bitiyor mu? Deha dizisi final mi yapacak? İşte o iddialara yanıt...
ÖTV muafiyeti ile alınabilecek araçlar hangileri?
2025-ALES/2 başvuruları başladı! Tüm detaylar haberimizde
11. yıldır dinmeyen acı: Soma Maden Faciası
Sıcak havalar geldi: Kene kabusu başladı
İmsak
04:01Güneş
05:44Öğle
13:07İkindi
16:59Akşam
20:17Yatsı
21:52