6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak gerçekleşen iki deprem, diğer bölgelerde psikolojik ve sosyolojik etkilerini azaltmış olsa da depremin etkilediği şehirlerde insanlar hala depremin bıraktığı psikolojik, sosyolojik ve ekonomik etkilerle mücadele etmeyi sürdürüyor.
Birçok insanın yıkılan evi, devlet tarafından yerine konuldu ve bazıları bu evlere geçiş yaptılar. Sosyal medyada gündem olan videoda bir çocuk izledim bugün. Meğer çocuk, yeni evlerine geçtikleri zaman depremde hayatını kaybeden babasının da döneceğini düşünüyormuş. Tabii eve geçip babasının gelmediğini görünce büyük bir hayal kırıklığına uğramış.
Bu video, o günleri yaşayan, uzaktan izleyen, o dönemde yaşanan acılara şahit olan herkesin yüreğini burktu, aynı acıları adeta tekrar yaşattı.
Şimdi önümüzde büyük bir deprem gerçeği daha var. Yıllardır beklenen ve on günlerde tekrar gündeme gelen Büyük Marmara Depremi.
Allah korusun, böyle bir deprem vuku bulursa Marmara Bölgesi’nin hali Kahramanmaraş ve çevresinden çok daha kötü olur. Nitekim İstanbul ve Bursa başta olmak üzere bölge şehirlerindeki çarpık kentleşme ve yetersiz yollar, çok büyük ihtimalle yıkılan binalara yardım götürmeye yetmeyecek.
Zaten daracık olan sokaklara evler yıkıldığında hepsi üst üste binecek. Tüm bunlara karşı önlem almalı, muhtemel bir Büyük Marmara Depremi’ne hazırlıklı olmalıyız.
Biz millet olarak yaşadıklarımızı çok çabuk unutabilen bir karaktere sahibiz. Fakat 6 Şubat’ta neler yaşadığımızı, insanlarımızın nasıl mağdur olduğunu, çocuklarımızın nasıl babasız kaldığını unutmamalı, aynı hataya ikinci kez düşmemeliyiz.
Böylesine büyük bir yıkım görmüş bir ülkede aslında vatandaşların her yeni gün daha yüksek sesle yetkililere, şehirleri daha dirençli hale getirmeleri çağrısında bulunmaları gerekir.
Bizler de en yüksek sesle bu talebimizi ilgili kişi ve kurumlara iletmeli; şehirlerimizi, evlerimizi, çocuklarımızı, ailelerimizi koruma altına almalıyız.
Daha önce gördük ki deprem olduktan sonra ne yaptığımızın hiçbir önemi yok. O yüzden deprem olmadan bir an önce harekete geçmeli ve büyük bir depremden en az zararla çıkabilecek şekilde şehirlerimizi yeniden imar etmeliyiz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hatice Talay
Bursa deprem gerçeğiyle yüzleşmeli
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak gerçekleşen iki deprem, diğer bölgelerde psikolojik ve sosyolojik etkilerini azaltmış olsa da depremin etkilediği şehirlerde insanlar hala depremin bıraktığı psikolojik, sosyolojik ve ekonomik etkilerle mücadele etmeyi sürdürüyor.
Birçok insanın yıkılan evi, devlet tarafından yerine konuldu ve bazıları bu evlere geçiş yaptılar. Sosyal medyada gündem olan videoda bir çocuk izledim bugün. Meğer çocuk, yeni evlerine geçtikleri zaman depremde hayatını kaybeden babasının da döneceğini düşünüyormuş. Tabii eve geçip babasının gelmediğini görünce büyük bir hayal kırıklığına uğramış.
Bu video, o günleri yaşayan, uzaktan izleyen, o dönemde yaşanan acılara şahit olan herkesin yüreğini burktu, aynı acıları adeta tekrar yaşattı.
Şimdi önümüzde büyük bir deprem gerçeği daha var. Yıllardır beklenen ve on günlerde tekrar gündeme gelen Büyük Marmara Depremi.
Allah korusun, böyle bir deprem vuku bulursa Marmara Bölgesi’nin hali Kahramanmaraş ve çevresinden çok daha kötü olur. Nitekim İstanbul ve Bursa başta olmak üzere bölge şehirlerindeki çarpık kentleşme ve yetersiz yollar, çok büyük ihtimalle yıkılan binalara yardım götürmeye yetmeyecek.
Zaten daracık olan sokaklara evler yıkıldığında hepsi üst üste binecek. Tüm bunlara karşı önlem almalı, muhtemel bir Büyük Marmara Depremi’ne hazırlıklı olmalıyız.
Biz millet olarak yaşadıklarımızı çok çabuk unutabilen bir karaktere sahibiz. Fakat 6 Şubat’ta neler yaşadığımızı, insanlarımızın nasıl mağdur olduğunu, çocuklarımızın nasıl babasız kaldığını unutmamalı, aynı hataya ikinci kez düşmemeliyiz.
Böylesine büyük bir yıkım görmüş bir ülkede aslında vatandaşların her yeni gün daha yüksek sesle yetkililere, şehirleri daha dirençli hale getirmeleri çağrısında bulunmaları gerekir.
Bizler de en yüksek sesle bu talebimizi ilgili kişi ve kurumlara iletmeli; şehirlerimizi, evlerimizi, çocuklarımızı, ailelerimizi koruma altına almalıyız.
Daha önce gördük ki deprem olduktan sonra ne yaptığımızın hiçbir önemi yok. O yüzden deprem olmadan bir an önce harekete geçmeli ve büyük bir depremden en az zararla çıkabilecek şekilde şehirlerimizi yeniden imar etmeliyiz.
Sinema salonlarında bu hafta 11 film vizyona girecek
2024'ün en unutulmaz filmleri
Kalorifer peteklerine çamaşır asmayın!
Dünyanın en ilginç hastalıkları
Sağlıklı Kemikler İçin Gerekli Olan 7 Vitamin
Stresle nasıl başa çıkılır?
Hollanda'nın en büyük müzesi: Rijksmuseum