Çin ve ABD'nin vergi savaşları Türkiye'yi etkileyecek mi?
Yazının Giriş Tarihi: 16.04.2025 09:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.04.2025 10:50
Dünyanın iki ekonomik devi ABD ve Çin, bir kez daha gümrük vergisi savaşlarının göbeğinde. ABD’nin Çin mallarına uyguladığı vergileri yüzde 145’e çıkarması, Çin’in buna yüzde 125’lik misillemeyle karşılık vermesi, küresel ekonomide dalgalar yaratıyor. Peki, bu devlerin kapışması, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ekonomiyi nasıl etkileyecek?
ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı politikaları, 2018’den beri küresel ticareti sarsıyor. Çin’e uygulanan yüzde 145’lik gümrük vergisi, elektronikten tekstile, otomotivden teknoloji ürünlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Çin’in yüzde 125’lik karşı hamlesi ise adeta ABD'nin tarım ürünlerinden teknolojisine uzanan bir misilleme dalgası. Bu karşılıklı restleşmenin küresel tedarik zincirlerini yeniden şekillendirmesi kaçınılmaz. Türkiye, bu zincirde hem üretici hem tüketici olarak yer alıyor. 2023’te Çin’le 30 milyar doları aşan ticaret açığımız, bu savaşın bizi doğrudan etkileyeceğini gösteriyor.
Türkiye için avantaj mı dezavantaj mı?
Bu kaotik ortam, Türkiye’ye bazı kapılar açabilir. ABD’nin Çin mallarına yüksek vergiler koyması, Çin’in üretimini başka pazarlara kaydırmasına yol açıyor. Türkiye, tekstil, otomotiv yan sanayi ve ev eşyası gibi rekabet avantajı olan sektörlerde bu pastadan pay alabilir.
Ayrıca, Çin’in Avrupa’ya yönelmesi, Türkiye’yi lojistik ve üretim üssü haline getirebilir. Coğrafi konumu ve AB ile Gümrük Birliği anlaşması, Türkiye’yi cazip bir alternatif yapabilir. Bazı analistler, otomobil ve dayanıklı tüketim malları sektörlerinde Türkiye’nin önünün açılabileceğini öngörüyor.
Ancak, bu savaşın Türkiye’ye maliyeti de olacaktır. İlk olarak, küresel tedarik zincirlerindeki aksamalar ithalat maliyetlerini artırabilir. Türkiye, Çin’den hammadde ve ara mal ithalatına bağımlı. Mart 2025’te yüzde 38,1’e ulaşan enflasyon, bu maliyet artışlarıyla daha da körüklenebilir. İkincisi, Çin’in damping politikaları, yani mallarını düşük fiyatlarla Türkiye gibi pazarlara sürmesi, yerel sanayiyi zorlayabilir.
Dahası, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yüzde 10’luk gümrük vergisi, ihracatta sınırlı bir avantaj sağlasa da, Türkiye’nin zayıf ihracat performansı bu fırsatı değerlendirmeyi zorlaştırıyor. Ekonomistlere göre, Türkiye’nin yüksek işçilik maliyetleri, Vietnam gibi düşük maliyetli ülkelere kıyasla rekabet gücünü azaltıyor. Üstelik, ABD ile geçmişte yaşanan diplomatik gerilimlerin yeniden alevlenmesi, ekonomik dalgalanmaları artırabilir.
Türkiye ne yapmalı?
Türkiye, bu fırtınada ayakta kalmak için proaktif politikalar benimsemeli. İlk olarak, Çin’den ithalata bağımlılığı azaltmak için yerli üretimi güçlendirecek adımlar atılmalı. İkincisi, AB ile ilişkileri sıkılaştırarak Avrupa pazarındaki fırsatlar değerlendirilmeli. Üçüncüsü, damping riskine karşı koruyucu ticaret politikaları geliştirilmeli. Son olarak, ABD ile diplomatik gerilimlerden kaçınılmalı; zira Trump döneminde ani krizler ekonomide ciddi dalgalanmalara yol açmıştı.
Sonuç olarak Çin-ABD vergi savaşı, Türkiye için hem bir fırsat hem de bir tuzak halinde. Küresel devlerin gölgesinde, Türkiye’nin ekonomik çevikliği ve siyasi basireti sınavdan geçiyor. Bu süreçte doğru hamleler, ihracatta yeni kapılar açabilir; yanlış adımlar ise enflasyonu ve kırılganlıkları artırabilir.
Unutulmaması gereken bir söz var; Filler tepişirken, karıncalar ezilir. Filler tepişirken karıncaların ezilmemesi, onların ne kadar akıllıca hareket ettiğine bağlı. Türkiye, bu kaosta kendi yolunu çizmek zorunda.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Herkes Duysun
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hatice Talay
Çin ve ABD'nin vergi savaşları Türkiye'yi etkileyecek mi?
Dünyanın iki ekonomik devi ABD ve Çin, bir kez daha gümrük vergisi savaşlarının göbeğinde. ABD’nin Çin mallarına uyguladığı vergileri yüzde 145’e çıkarması, Çin’in buna yüzde 125’lik misillemeyle karşılık vermesi, küresel ekonomide dalgalar yaratıyor. Peki, bu devlerin kapışması, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ekonomiyi nasıl etkileyecek?
ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı politikaları, 2018’den beri küresel ticareti sarsıyor. Çin’e uygulanan yüzde 145’lik gümrük vergisi, elektronikten tekstile, otomotivden teknoloji ürünlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Çin’in yüzde 125’lik karşı hamlesi ise adeta ABD'nin tarım ürünlerinden teknolojisine uzanan bir misilleme dalgası. Bu karşılıklı restleşmenin küresel tedarik zincirlerini yeniden şekillendirmesi kaçınılmaz. Türkiye, bu zincirde hem üretici hem tüketici olarak yer alıyor. 2023’te Çin’le 30 milyar doları aşan ticaret açığımız, bu savaşın bizi doğrudan etkileyeceğini gösteriyor.
Türkiye için avantaj mı dezavantaj mı?
Bu kaotik ortam, Türkiye’ye bazı kapılar açabilir. ABD’nin Çin mallarına yüksek vergiler koyması, Çin’in üretimini başka pazarlara kaydırmasına yol açıyor. Türkiye, tekstil, otomotiv yan sanayi ve ev eşyası gibi rekabet avantajı olan sektörlerde bu pastadan pay alabilir.
Ayrıca, Çin’in Avrupa’ya yönelmesi, Türkiye’yi lojistik ve üretim üssü haline getirebilir. Coğrafi konumu ve AB ile Gümrük Birliği anlaşması, Türkiye’yi cazip bir alternatif yapabilir. Bazı analistler, otomobil ve dayanıklı tüketim malları sektörlerinde Türkiye’nin önünün açılabileceğini öngörüyor.
Ancak, bu savaşın Türkiye’ye maliyeti de olacaktır. İlk olarak, küresel tedarik zincirlerindeki aksamalar ithalat maliyetlerini artırabilir. Türkiye, Çin’den hammadde ve ara mal ithalatına bağımlı. Mart 2025’te yüzde 38,1’e ulaşan enflasyon, bu maliyet artışlarıyla daha da körüklenebilir. İkincisi, Çin’in damping politikaları, yani mallarını düşük fiyatlarla Türkiye gibi pazarlara sürmesi, yerel sanayiyi zorlayabilir.
Dahası, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yüzde 10’luk gümrük vergisi, ihracatta sınırlı bir avantaj sağlasa da, Türkiye’nin zayıf ihracat performansı bu fırsatı değerlendirmeyi zorlaştırıyor. Ekonomistlere göre, Türkiye’nin yüksek işçilik maliyetleri, Vietnam gibi düşük maliyetli ülkelere kıyasla rekabet gücünü azaltıyor. Üstelik, ABD ile geçmişte yaşanan diplomatik gerilimlerin yeniden alevlenmesi, ekonomik dalgalanmaları artırabilir.
Türkiye ne yapmalı?
Türkiye, bu fırtınada ayakta kalmak için proaktif politikalar benimsemeli. İlk olarak, Çin’den ithalata bağımlılığı azaltmak için yerli üretimi güçlendirecek adımlar atılmalı. İkincisi, AB ile ilişkileri sıkılaştırarak Avrupa pazarındaki fırsatlar değerlendirilmeli. Üçüncüsü, damping riskine karşı koruyucu ticaret politikaları geliştirilmeli. Son olarak, ABD ile diplomatik gerilimlerden kaçınılmalı; zira Trump döneminde ani krizler ekonomide ciddi dalgalanmalara yol açmıştı.
Sonuç olarak Çin-ABD vergi savaşı, Türkiye için hem bir fırsat hem de bir tuzak halinde. Küresel devlerin gölgesinde, Türkiye’nin ekonomik çevikliği ve siyasi basireti sınavdan geçiyor. Bu süreçte doğru hamleler, ihracatta yeni kapılar açabilir; yanlış adımlar ise enflasyonu ve kırılganlıkları artırabilir.
Unutulmaması gereken bir söz var; Filler tepişirken, karıncalar ezilir. Filler tepişirken karıncaların ezilmemesi, onların ne kadar akıllıca hareket ettiğine bağlı. Türkiye, bu kaosta kendi yolunu çizmek zorunda.
Güneş kremlerinde sahteciliğe karşı dikkat
Forbes listeledi: İşte en zengin Türk isimler...
Met Gala'da ünlüler geçidi: Geceye damga vuran isimler...
Uzak Şehir bir kez daha reytingleri salladı: Uzak Şehir 24. bölümünde neler oldu? Uzak Şehir 25. bölüm fragmanı yayınlandı mı?
Papa seçimleri (Konklav) başladı: Yeni Papa seçimi saat kaçta, nasıl seçilecek? 267. Papa kim olacak?
Zamanla değil, bıçakla değişen ünlüler! O halleri şok etti!
Dünyanın en büyük 10 heykeli
Güneş kremlerinde sahteciliğe karşı dikkat
Forbes listeledi: İşte en zengin Türk isimler...
Met Gala'da ünlüler geçidi: Geceye damga vuran isimler...
Uzak Şehir bir kez daha reytingleri salladı: Uzak Şehir 24. bölümünde neler oldu? Uzak Şehir 25. bölüm fragmanı yayınlandı mı?
Papa seçimleri (Konklav) başladı: Yeni Papa seçimi saat kaçta, nasıl seçilecek? 267. Papa kim olacak?
Zamanla değil, bıçakla değişen ünlüler! O halleri şok etti!
Dünyanın en büyük 10 heykeli
Güneş kremlerinde sahteciliğe karşı dikkat