TRT’nin geçtiğimiz günlerde dijital platformu olan TABİİ’de yayınlamaya başladığı, başrolünü Ahmet Kural’ın ve yönetmenliğini Alper Kıvılcım’ın üstlendiği “Gassal” isimli dizi, Türk dizi sektörüne muhteşem bir soluk getirdi.

Gassal, Türk insanının değerlerinin aşağılanmadan, kendi kültürümüze bağlı kalarak da komedi dizisi çekilebileceğinin önemli bir örneği olarak vatandaşlara sunuldu.

Şu ana kadar yayınlanan 10 bölümlük dizi muhteşem bir komedi ziyafeti sunmasının yanı sıra, ölümün soğuk yüzünü de hatırlatmasıyla öne çıkıyor.

Uzun zamandır ilk kez bir meseleyi böylesine derinlemesine işlemeyi başaran, insanları hem güldüren hem de sorgulatan bir yapım olarak karşımıza çıktı Gassal.

Gassal’ın tanıtımlarında, bilboard ve dev ekranlarda kullanılan cümle geçtiğimiz günlerde Türkiye’de gündem olmuş ve tepki toplamıştı. İnsanlar her yerde “Ölünce beni kim yıkayacak?” sorusunun muhatabı olmuş, belki birçoğu hayatlarında, cevabını hiç düşünmedikleri bu soru karşısında donup kalmış, bir süre gözlerini boşluğa daldırmışlardı.

Necip Fazıl’ın şiirindeki, “Tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta” dizesi ile “Ölünce beni kim yıkayacak?” sorusu, birçok insanda aynı duygu ve düşünceleri harekete geçirecek bir hüviyete sahip.

Çoğumuz ölümü düşünmeden, onu kendimize yakıştırmadan yaşamayı sürdürüyoruz ve söz konusu dizi, her an ölebileceğimizi yüzümüze çarparcasına bir etki uyandırarak hayatımıza girdi. Bir bakıma kafa konforumuzu bozdu ve bilboardlarda yazan “Ölünce beni kim yıkayacak?” sorusuna tepki gösterenler, aslında kafa konforlarının bozulmasına ve kendilerine ölümün hatırlatılmasına tepki gösterdiler.

Dizi adeta, “Ağızların tadını kaçıran ölümü sıkça hatırlayın” hadisinin senaryolaştırılmış hali gibi…

Emeği geçenleri gerçekten tebrik ederim.