Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Pazartesi sendromu aslında efsane mi?

Yazının Giriş Tarihi: 03.03.2025 13:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.03.2025 13:39

Haftanın yedi günü arasında bir gün var ki, hakkında konuşulmadan, şikayet edilmeden ya da espri yapılmadan geçmesi neredeyse imkansız: Pazartesi. İnsanlar ona "sendrom" adını takmış, sanki bir hastalıkmış gibi hafta sonunun bittiği o kaçınılmaz anı suçlu ilan etmişler.

Pazartesi günleri sabah alarm çaldığında başlayan o tanıdık iç çekiş, "Hafta sonu neden bu kadar kısa?" sorusuyla birleşiyor. Yataktan kalkmak bir maraton, işe ya da okula gitmek ise adeta bir dağa tırmanış gibi hissediliyor. Sosyal medyada "Pazartesi olmasaydı dünya daha güzel bir yer olurdu" esprileri dolaşırken, kahve fincanları birer kurtarıcı gibi masalarda yerini alıyor ama durup düşünelim: Pazartesiyi bu kadar korkutucu yapan ne?

Belki de suç pazarteside değil, bizim beklentilerimizde. Hafta sonu, özgürlüğün ve dinlenmenin sembolü olarak öyle bir tahta oturuyor ki, pazartesi doğal olarak onun gölgesinde bir zalim gibi kalıyor. Oysa pazartesi, yeni bir başlangıç, temiz bir sayfa demek değil mi? Haftanın ilk günü, hedefler koymak, planlar yapmak ve bir şeyleri değiştirmek için bir fırsat olabilir. Ama biz nedense bunu görmek yerine, "Keşke cumartesi olsaydı" diye hayıflanmayı tercih ediyoruz.

Bir de işin psikolojik boyutu var. Araştırmalar, pazartesi günleri insanların stres hormonlarının biraz daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ancak bu, tamamen biyolojik bir gerçek olmaktan çok, zihnimizin bize oynadığı bir oyun olabilir. Eğer pazartesiye "kötü gün" etiketini yapıştırırsak, o da bize öyle davranıyor. Tıpkı bir self-fulfilling prophecy, yani kendini gerçekleştiren kehanet gibi.

Peki, ne yapmalı? Belki de pazartesiyle barışmanın vakti gelmiştir. Mesela Pazar akşamı kendimize küçük bir ritüel yaratabiliriz: güzel bir film, sevdiğimiz bir yemek ya da sadece birkaç sayfa kitap. Pazartesi sabahını biraz daha çekilir kılmak için kahvaltımıza özen gösterebilir, en sevdiğimiz şarkıyı çalabiliriz. İşin sırrı, pazartesiyi bir düşman değil, haftanın bir parçası olarak görmekten geçiyor.

Ne diyor Cahit Zarifoğlu?

“Pazartesi sendromu sosyete şımarıklığıdır. Ekmeğinin peşinde olanlar için pazartesi, besmeledir.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)

Pazartesi sendromu aslında efsane mi?

03.03.2025 13:35

Haftanın yedi günü arasında bir gün var ki, hakkında konuşulmadan, şikayet edilmeden ya da espri yapılmadan geçmesi neredeyse imkansız: Pazartesi. İnsanlar ona "sendrom" adını takmış, sanki bir hastalıkmış gibi hafta sonunun bittiği o kaçınılmaz anı suçlu ilan etmişler. Pazartesi günleri sabah alar

Modern zamanların büyük paradoksu: Yalnızlık

18.02.2025 11:43

Son yıllarda teknolojinin hızla gelişmesi, insanlar arasında iletişim ve etkileşimi oldukça kolaylaştırdı. Dünyanın diğer ucundaki insanlar artık bize sadece bir tık kadar yakında. Özellikle sosyal medya platformları sayesinde tüm zamanların en fazla insanla etkileşim kurulabilen zamanını yaşıyoruz.

Bursa’ya neden kar yağmıyor?

12.02.2025 13:50

Geçtiğimiz yıllarda Bursa’da kar yağışlı geçen kış mevsimleri, özellikle son 2 yılda yerini kuru soğuğa bıraktı. Bursalılar kar yağışına hasret kaldı. Özellikle 1990’ların sonları ve 2000’lerin sonlarında Bursa oldukça yoğun kar yağışı alırdı. 2004 yılında geçirdiğimiz kış mevsimini yaşı yetenler h

İzmir’de büyük deprem kapıda mı?

03.02.2025 17:46

1 Şubat 2025 tarihinden itibaren İzmir ve çevresinde hissedilen çok sayıda deprem oldu. 3 gün içerisinde İzmir ve çevresinde en az 345 deprem kaydedildi. Bu depremlerin en büyüğü bugün 15.17’de 5.1 şiddetinde, 5.0 kilometre derinlikte gerçekleşti. Depremlerin ardından birçok bölgede toprak kaymaları

Pandemi ve depremde neysek yangında o olduk

29.01.2025 11:24

İnsanımız giderek ticaret ahlakından uzaklaşıyor. Bazı ürünlere en ihtiyacımız olduğu anlarda fahiş zamlarla karşılaşıyoruz. Bırakın iyilik yapmayı, insanlar artık birbirlerinin mağduriyetlerini maddi menfaatlere çevirme gayreti güdüyor. Bakınız, bundan tam 5 yıl önce bu sıralar dünya pandemi ile k

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.