Bursa, Türkiye’nin İstanbul’dan sonra en büyük ikinci tarih ve kültür turizmi şehri. Bunun yanında doğa ve deniz turizmindeki yeri de yadsınamaz tabii ki…

Fakat Bursa uzun yıllardır maalesef İstanbul’un gölgesinde kaldı.

Bitinya, Batı Roma ve Osmanlı imparatorluklarının birçok tarihi yapısını bünyesinde barındırıyor olmasına rağmen Bursa, ne yazık ki hak ettiği değeri görmüyor.

Özellikle Tophane ile Emir Sultan arasında kalan tarihi Bursa’nın reklamı yapılamıyor, yeterli turist çekilemiyor. Ayrıca bu gölgelerdeki düzensizlik de tam anlamıyla bir görüntü kirliliği.

Hususen bu bölgenin, yetkililer tarafından çok ciddi şekilde projelendirilmesi gerekiyor. Tophaneden Ulucami’ye, Ulucami’den Yeşil’e ve Yeşil’den de Emir Sultan’a kadar uzanan alanın, tarihi dokusuna yeniden kavuşturulması gerekiyor.

Böyle bir proje çok büyük bedeller ister tabii ki fakat şehrin vakur duruşunu yeniden kazanmasına vesile olmak için bunu en kısa zamanda yapmak şart. Aksi takdirde yeşilliğini kaybeden ve artık betona dönüşmeye başlayan Bursa, tarihini ve en önemlisi maneviyatını da kaybedecek.

Bursa’da bu alanlarda turistler için yeteri kadar reklam yapılmadığı gibi yoğun bir turist akınını karşılayabilecek konaklama imkanı da yok maalesef. Otellerin pek çoğu bahsettiğimiz alanın çok dışında ve çok uzağında.

Öte yandan Bursa halkının turistlere karşı bilinçlendirilmesi de gerekiyor. Halka yabancı dil öğretelim demiyorum. Esnafın ve vatandaşın, turistlerde bırakacakları intiba Türkiye’nin yurt dışında oluşturduğu algı açısından çok önemli.

Bir zamanların ünlü beyefendilerinin, hanımefendilerinin yaşadığı Bursa’nın, kötü anılmasını hiç birimiz istemeyiz.

Bursa’nın kanayan yaralarından biri de elbette İznik. Hem Bitinya’ya hem Batı Roma’ya, hem Selçuklu’ya hem de Osmanlı’ya başkentlik yapmış olması açısından İznik çok önemli.

Fakat maalesef burası da Bursa merkezden iyi durumda değil. Hatta İznik’in vaziyeti daha içler acısı. Turistlerin kullanabilecekleri bir umumi tuvalet bile yok. Tarihi yapılar harap olmuş. Bin küsur yıl öncesinde Batı Roma tarafından inşa edilen güzelim yapılar bakımsızlıktan çürümeye yüz tutmuş.

Bursa ile aynı şekilde İznik’te de yeterli konaklama imkanı yok tabii.

Ayrıca Bursa ve İznik, doğa turizmi açısından da çok önemli kentler iken maalesef yol yetersizliği, tabiat alanlarında konaklama, otopark, tuvalet ve su sorunlarının bulunuyor olması da Bursa’nın doğa turizmi hanesine eksi yazıyor.

Tüm bunların bir yekûn halinde düzeltilmesi imkansız gibi fakat aslolanın imkansızı başarmak olduğuna inanıyor, yetkililere ve idarecilere Fatih Sultan Mehmet’in aklını, zekasını ve kaderini diliyorum.