Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, 31 Temmuz 2024 Çarşamba günü, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni için gittiği Tahran’da, İran’ın tahsis ettiği konutunda dinlendiği sırada uğradığı suikast sonucu şehit oldu.
Evet, suikastı İsrail’in yaptığı su götürmez bir gerçek fakat böyle bir suikastın içeriden bağlantı olmadan yapılabilmesi mümkün mü?
Geçtiğimiz aylarda kendi Cumhurbaşkanını, suikast olma ihtimali çok yüksek olan bir helikopter kazasında kaybeden İran hiç mi ders almadı? Tüm bunlar uluslararası arenada İran’ın ciddi manada karizmasını çiziyor.
Dünya kamuoyunun bu suikastla ilgili en merak ettiği konu ise İran’ın, Heniyye’yi İsrail’e satıp satmadığı.
İran devlet aklının, Filistin direnişinin liderinin kendi topraklarında şehit edilmesine müsaade edeceklerini sanmıyorum fakat devlet içinde Mossad ile doğrudan ya da dolaylı şekilde bağlantısı olan birilerinin operasyona ortak olması çok muhtemel.
Suikastla ilgili çok fazla iddia var. Denizden füze atıldığı, havadan füze atıldığı, yakın mesafeden roket atıldığı, drone saldırısı yapıldığı… Son olarak dün akşam New York Times’ta yayınlanan bir haberde, Heniyye’nin ölümüne sebep olan bombanın tam 2 ay öncesinden kaldığı odaya konulduğu ileri sürüldü. Bu kısım Allahualem fakat asıl sorulması ve cevabı aranması gereken şu: Heniyye suikastını İsrail gerçekleştirmiş olmasına rağmen neden daha çok İran konuşuluyor? Neden Müslümanların büyük bölümü, İsrail’den nefret ettikleri kadar İran’dan da nefret ediyorlar? Neden İran Mülslümanlara, en az İsrail kadar güvensizlik veriyor?
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Rüstem PEHLİVANLAR
Heniyye suikasti ve İran’a dair…
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, 31 Temmuz 2024 Çarşamba günü, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni için gittiği Tahran’da, İran’ın tahsis ettiği konutunda dinlendiği sırada uğradığı suikast sonucu şehit oldu.
Evet, suikastı İsrail’in yaptığı su götürmez bir gerçek fakat böyle bir suikastın içeriden bağlantı olmadan yapılabilmesi mümkün mü?
Geçtiğimiz aylarda kendi Cumhurbaşkanını, suikast olma ihtimali çok yüksek olan bir helikopter kazasında kaybeden İran hiç mi ders almadı? Tüm bunlar uluslararası arenada İran’ın ciddi manada karizmasını çiziyor.
Dünya kamuoyunun bu suikastla ilgili en merak ettiği konu ise İran’ın, Heniyye’yi İsrail’e satıp satmadığı.
İran devlet aklının, Filistin direnişinin liderinin kendi topraklarında şehit edilmesine müsaade edeceklerini sanmıyorum fakat devlet içinde Mossad ile doğrudan ya da dolaylı şekilde bağlantısı olan birilerinin operasyona ortak olması çok muhtemel.
Suikastla ilgili çok fazla iddia var. Denizden füze atıldığı, havadan füze atıldığı, yakın mesafeden roket atıldığı, drone saldırısı yapıldığı… Son olarak dün akşam New York Times’ta yayınlanan bir haberde, Heniyye’nin ölümüne sebep olan bombanın tam 2 ay öncesinden kaldığı odaya konulduğu ileri sürüldü. Bu kısım Allahualem fakat asıl sorulması ve cevabı aranması gereken şu: Heniyye suikastını İsrail gerçekleştirmiş olmasına rağmen neden daha çok İran konuşuluyor? Neden Müslümanların büyük bölümü, İsrail’den nefret ettikleri kadar İran’dan da nefret ediyorlar? Neden İran Mülslümanlara, en az İsrail kadar güvensizlik veriyor?
Bursasporlu futbolculardan Şükrü Naili Paşa Okulu'na ziyaret
Zirve yine değişmedi: İşte 30 yaş altı en zengin İngiliz ünlüler
Ünlü isimlerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajları
Murat Dalkılıç 10. kez burun ameliyatı olacak!
2024 Türkiye güzeli İdil Bilgen'in son hali şaşkınlık yarattı
Duruş bozukluğu ciddi problemlere yol açabilir
Dünyanın en ilginç takvimleri