Eli binlerce insanımızın kanına bulaşan, milyonlarca insanımızın vebalini alan FETÖ lideri Fethullah Gülen öldü.
Yazacak çok fazla şey var.
Yitirilmiş canlar, kaybedilmiş gençler, hayallere vurulan prangalar, iğdiş edilmiş zihinler, pespaye edilmiş kavramlar, tahfif edilmiş hükümler ve nihayetinde vatansız bir ölüm. Evet, Fethullah Gülen adeta bir p*ç gibi öldü.
Hain, bir mefküreye ihanet edene denir. FETÖ lideri Fethullah Gülen'e hain demek de bu zaviyeden hainlere bile haksızlık sayılabilir. Çünkü hain, ihanet etmeden önce temizdir. Fakat FETÖ lideri Gülen öyle değil. FETÖ elebaşı Fethullah Gülen doğrudan düşmandı; Türk Devletine, Türk Milletine ve İslam Ümmetine.
Hem kendisinin hem de kurduğu uluslararası terör örgütünün yaptığı her şey, her zaman Türkiye'nin aleyhine olmuştu. Her zaman dinin, devletin ve milletin üzerine oynadı, onlarla ilgili kavramları tahfif ederek küçük düşürdü. O bir CIA projesiydi.
Allah düşmanın da mertiyle karşılaştırsın. FETÖ elebaşı Fethullah Gülen namert, onursuz, haysiyetsiz, alçak bir düşmandı. Hiçbir kutsalı yoktu, ahlaktan da nasibini almamıştı. Her fırsatta Türk devletine havlayan bir it olma şerefsizliğini de hiç elden bırakmadı. Nihayetinde bir it gibi öldü.
O hiçbir zaman Türk milletinin ve İslam ümmetinin bir ferdi olmadı. Hiçbir zaman temiz değildi. 1980 darbesinde, 28 Şubat’ta, 17-25 Aralık’ta ve 15 Temmuz’da hep onun parmağı vardı. Sinsice Türkiye’ye ve Türk milletine düşmanlık ediyor; hem fikirleri, hem devleti hem de milleti parçalamaya azmediyordu. Her zaman birilerinin maşası, birilerinin tasmalı köpeğiydi. Elinde binlerce masumun kanı ve milyonlarca insanın âhı ile cehennemi boyladı.
Nice feraset sahibi insan başından beri onun düşmanlığının farkındaydı. Bazıları bunu geç fark etti ve bu geç kalmışlık devletin senelerine, milletin de kavramlarına mâl oldu.
Yazacak çok fazla şey var ama siz çoğunu zaten biliyorsunuz. Nihayetinde Türk devletinin onursuz bir düşmanı daha ortadan kalktı fakat bozduğu algı ve iğdiş ettiği zihinler, bundan sonraki mücadelemizin başlıca unsurlarını oluşturuyor.
Bunlar solucan gibi. Maalesef başları kesilse de yaşamaya devam ediyorlar. Bu da tüm vücut yok olana kadar hem devletin hem de milletin mücadeleye devam etmesi gerektiği anlamına geliyor; siyaset, medya, diplomasi, bürokrasi, kültür-sanat ve birçok alanda...
Öküz öldü. Bundan sonra örgüt içinde de ortaklıklar da bozulacak. Süreci iyi değerlendirmek, dallarını budaklarını iyice kırmak lazım. Devletten ve milletten çaldıkları maddi-manevi ne varsa pençeleriyle ciğerlerini söke söke geri almak, Türk devletinin Türk milletine olan borcudur.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Rüstem PEHLİVANLAR
Vatansız bir p*ç olarak öldü
Eli binlerce insanımızın kanına bulaşan, milyonlarca insanımızın vebalini alan FETÖ lideri Fethullah Gülen öldü.
Yazacak çok fazla şey var.
Yitirilmiş canlar, kaybedilmiş gençler, hayallere vurulan prangalar, iğdiş edilmiş zihinler, pespaye edilmiş kavramlar, tahfif edilmiş hükümler ve nihayetinde vatansız bir ölüm. Evet, Fethullah Gülen adeta bir p*ç gibi öldü.
Hain, bir mefküreye ihanet edene denir. FETÖ lideri Fethullah Gülen'e hain demek de bu zaviyeden hainlere bile haksızlık sayılabilir. Çünkü hain, ihanet etmeden önce temizdir. Fakat FETÖ lideri Gülen öyle değil. FETÖ elebaşı Fethullah Gülen doğrudan düşmandı; Türk Devletine, Türk Milletine ve İslam Ümmetine.
Hem kendisinin hem de kurduğu uluslararası terör örgütünün yaptığı her şey, her zaman Türkiye'nin aleyhine olmuştu. Her zaman dinin, devletin ve milletin üzerine oynadı, onlarla ilgili kavramları tahfif ederek küçük düşürdü. O bir CIA projesiydi.
Allah düşmanın da mertiyle karşılaştırsın. FETÖ elebaşı Fethullah Gülen namert, onursuz, haysiyetsiz, alçak bir düşmandı. Hiçbir kutsalı yoktu, ahlaktan da nasibini almamıştı. Her fırsatta Türk devletine havlayan bir it olma şerefsizliğini de hiç elden bırakmadı. Nihayetinde bir it gibi öldü.
O hiçbir zaman Türk milletinin ve İslam ümmetinin bir ferdi olmadı. Hiçbir zaman temiz değildi. 1980 darbesinde, 28 Şubat’ta, 17-25 Aralık’ta ve 15 Temmuz’da hep onun parmağı vardı. Sinsice Türkiye’ye ve Türk milletine düşmanlık ediyor; hem fikirleri, hem devleti hem de milleti parçalamaya azmediyordu. Her zaman birilerinin maşası, birilerinin tasmalı köpeğiydi. Elinde binlerce masumun kanı ve milyonlarca insanın âhı ile cehennemi boyladı.
Nice feraset sahibi insan başından beri onun düşmanlığının farkındaydı. Bazıları bunu geç fark etti ve bu geç kalmışlık devletin senelerine, milletin de kavramlarına mâl oldu.
Yazacak çok fazla şey var ama siz çoğunu zaten biliyorsunuz. Nihayetinde Türk devletinin onursuz bir düşmanı daha ortadan kalktı fakat bozduğu algı ve iğdiş ettiği zihinler, bundan sonraki mücadelemizin başlıca unsurlarını oluşturuyor.
Bunlar solucan gibi. Maalesef başları kesilse de yaşamaya devam ediyorlar. Bu da tüm vücut yok olana kadar hem devletin hem de milletin mücadeleye devam etmesi gerektiği anlamına geliyor; siyaset, medya, diplomasi, bürokrasi, kültür-sanat ve birçok alanda...
Öküz öldü. Bundan sonra örgüt içinde de ortaklıklar da bozulacak. Süreci iyi değerlendirmek, dallarını budaklarını iyice kırmak lazım. Devletten ve milletten çaldıkları maddi-manevi ne varsa pençeleriyle ciğerlerini söke söke geri almak, Türk devletinin Türk milletine olan borcudur.
Bir zamanlar futbolcularla aşk yaşamış ünlüler! Kimi 7 yıl sürmüş kimi 3 ay
Uykunuzu kaliteli hale getirin
Mısır'daki Ebu Simbel Tapınağındaki Firavun II. Ramses heykeline güneş vurdu
"The World of Tim Burton" sergisi için basın ön izlemesi gerçekleşti
Cildinizin sağlığı için bu yöntemleri deneyin!
Kışın içilmesi gereken bitki çayları nelerdir?
Hadise'nin eski eşi Mehmet Dinçerler gönlünü Çağla Boz'a kaptırdı!