Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili, aralarında FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanık emekli Albay Levent Göktaş "Ben hiç kimseye yasa dışı bir emir vermedim" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 16.02.2023 16:14
Haber Güncellenme Tarihi: 16.02.2023 16:14
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.herkesduysun.com/
Akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun, Ankara'da 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde düzenlenen silahlı saldırı sonucu öldürülmesiyle ilgili davada 6'sı tutuklu, 1'i tutuksuz, 3'ü firari 10 sanığın, Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanıklar emekli Albay Levent Göktaş, emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Gökhan Nuri Bozkır ile eski istihbaratçı Enver Altaylı, Aydın Köstem ve tutuksuz sanık Mehmet Narin katıldı. Hablemitoğlu'nun ailesi de salonda hazır bulundu.
GÖKTAŞ: İDDİANAMEDE TAHMİNİ CÜMLELER VAR
Savunmasını yapan Levent Göktaş, uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde şerefli bir subay olarak görev yaptığını, o dönem 180 takdirname ile 23 şerit rozet brövenin kendisine takdim edildiğini belirterek, "Hakkımdaki iddialar somut delillere dayanmamaktadır. İddianamede, 'düşünülmektedir', 'sanılmaktadır', 'buluşmaya gittiği zannedilmektedir' gibi tahmin ifade eden cümleler kullanılmıştır. Birçok veri MİT tarafından verildiği için üzerinde 'delil olarak kullanılamaz' ibaresi olan ve MİT Kanunu gereği aslında adli merciler tarafından istenmesi bile mümkün olmayan, hatalı, uydurma ve nereden, nasıl elde edildiği asla belli olmayan verilerle suçlanmaya çalışılıyorum. Kendilerini hiç tanımadığım, aramızda bir kez dahi telefon irtibatı olmayan, yan yana gelmediğim kişiler tarafından beni hiç ilgilendirmeyen hatta hayatım boyunca bana en çok zarar veren ve 2009 yılında beni 5,5 yıl hapis yatıran FETÖ lehine bir amaç için azmettirdiğim iddia ediliyor. 2003 Mayıs'ın sonuna kadar hiç tanımadığım, birliğime hiç katılmamış, üstelik olay zamanı yurt dışında görevde olduğu kesin olan, aramızda hayatım boyunca bir kez dahi telefon görüşmesi olmayan bir subayla, ilişkilendiriliyorum. Adını bile söylemekten büyük üzüntü duyduğum bir suç için azmettirdiğimin düşünülmesi bile kahrediyor" dedi.
Göktaş, asker kimliğinin yanı sıra aynı zamanda hukukçu da olduğunu, 2006 yılında avukatlık bürosu açtığını, 7 Ocak 2009'da bürosunun polisler tarafından arandığını ve FETÖ'cü savcı Zekariye Öz tarafından sorgulanıp, FETÖ'cü Hakim Ömer Diken tarafından tutuklandığını anlatarak, "Ergenekon davasında 5 yıl 3 ay haksız yere hapis yattım. Hablemitoğlu cinayetiyle benim aramda bir bağ kurmak mümkün değil" diye konuştu.
'GÖREV KONSEPTİMİZ BELLİDİR'
Sanıklardan Nuri Gökhan Bozkır'ın beyanlarının iftara olduğunu öne süren Göktaş, "Bozkır ifadesinde cinayetin işlendiği dönem Kirazlıdere Kışlası'nda olduğumu söylüyor. Ancak biz 11 Kasım- 2 Aralık 2002 tarihleri arsında Oğulbey/Gölbaşı tesislerine taşındık. Taşınmamızın bittiği 2 Aralık'tan sonra da Kirazlıdere Kışlasına, Eğitim Doktrin Komutanlığı Birlikleri taşınmıştır. Yani 20 yıl önceki her şeyi, kendi üzerine giydiği kıyafetleri, Tarkan'ın giydiği kıyafetleri, arabanın patinaj yaptığını, trafik lambasının kırmızı yandığını, durakta 2 kişiyi gördüğünü bile bugün olmuş gibi hatırlayan Nuri Gökhan Bozkır'ın, Kirazlıdere'de olmadığımızı, Oğulbey'de olduğumuzu hatırlamaması ifadesinin kurgu ve yalan olduğunun ispatıdır. Zaten kendisi de 19 ekim 2022 tarihinde savcılığa verdiği dilekçede 18 Aralık 2002'de Mumcuoğlu'nu arabayla olay yerine götürdüğünü, beklediğini ve sonrasında evine bıraktığına ilişkin tüm anlatımlarını yalanlamıştır. Ben hiç kimseye yasa dışı bir emir vermedim. Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak bizim görev konseptlerimiz bellidir; eğitim, atış, tatbikatlar ve terörle mücadeledir. Bunun dışında hiçbir hal ve şartta başka bir görevimiz yoktur" dedi.
Sanık Göktaş'ın savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Levent Göktaş: Yasa dışı bir emir vermedim
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili, aralarında FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanık emekli Albay Levent Göktaş "Ben hiç kimseye yasa dışı bir emir vermedim" dedi.
Akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun, Ankara'da 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde düzenlenen silahlı saldırı sonucu öldürülmesiyle ilgili davada 6'sı tutuklu, 1'i tutuksuz, 3'ü firari 10 sanığın, Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanıklar emekli Albay Levent Göktaş, emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Gökhan Nuri Bozkır ile eski istihbaratçı Enver Altaylı, Aydın Köstem ve tutuksuz sanık Mehmet Narin katıldı. Hablemitoğlu'nun ailesi de salonda hazır bulundu.
GÖKTAŞ: İDDİANAMEDE TAHMİNİ CÜMLELER VAR
Savunmasını yapan Levent Göktaş, uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde şerefli bir subay olarak görev yaptığını, o dönem 180 takdirname ile 23 şerit rozet brövenin kendisine takdim edildiğini belirterek, "Hakkımdaki iddialar somut delillere dayanmamaktadır. İddianamede, 'düşünülmektedir', 'sanılmaktadır', 'buluşmaya gittiği zannedilmektedir' gibi tahmin ifade eden cümleler kullanılmıştır. Birçok veri MİT tarafından verildiği için üzerinde 'delil olarak kullanılamaz' ibaresi olan ve MİT Kanunu gereği aslında adli merciler tarafından istenmesi bile mümkün olmayan, hatalı, uydurma ve nereden, nasıl elde edildiği asla belli olmayan verilerle suçlanmaya çalışılıyorum. Kendilerini hiç tanımadığım, aramızda bir kez dahi telefon irtibatı olmayan, yan yana gelmediğim kişiler tarafından beni hiç ilgilendirmeyen hatta hayatım boyunca bana en çok zarar veren ve 2009 yılında beni 5,5 yıl hapis yatıran FETÖ lehine bir amaç için azmettirdiğim iddia ediliyor. 2003 Mayıs'ın sonuna kadar hiç tanımadığım, birliğime hiç katılmamış, üstelik olay zamanı yurt dışında görevde olduğu kesin olan, aramızda hayatım boyunca bir kez dahi telefon görüşmesi olmayan bir subayla, ilişkilendiriliyorum. Adını bile söylemekten büyük üzüntü duyduğum bir suç için azmettirdiğimin düşünülmesi bile kahrediyor" dedi.
Göktaş, asker kimliğinin yanı sıra aynı zamanda hukukçu da olduğunu, 2006 yılında avukatlık bürosu açtığını, 7 Ocak 2009'da bürosunun polisler tarafından arandığını ve FETÖ'cü savcı Zekariye Öz tarafından sorgulanıp, FETÖ'cü Hakim Ömer Diken tarafından tutuklandığını anlatarak, "Ergenekon davasında 5 yıl 3 ay haksız yere hapis yattım. Hablemitoğlu cinayetiyle benim aramda bir bağ kurmak mümkün değil" diye konuştu.
'GÖREV KONSEPTİMİZ BELLİDİR'
Sanıklardan Nuri Gökhan Bozkır'ın beyanlarının iftara olduğunu öne süren Göktaş, "Bozkır ifadesinde cinayetin işlendiği dönem Kirazlıdere Kışlası'nda olduğumu söylüyor. Ancak biz 11 Kasım- 2 Aralık 2002 tarihleri arsında Oğulbey/Gölbaşı tesislerine taşındık. Taşınmamızın bittiği 2 Aralık'tan sonra da Kirazlıdere Kışlasına, Eğitim Doktrin Komutanlığı Birlikleri taşınmıştır. Yani 20 yıl önceki her şeyi, kendi üzerine giydiği kıyafetleri, Tarkan'ın giydiği kıyafetleri, arabanın patinaj yaptığını, trafik lambasının kırmızı yandığını, durakta 2 kişiyi gördüğünü bile bugün olmuş gibi hatırlayan Nuri Gökhan Bozkır'ın, Kirazlıdere'de olmadığımızı, Oğulbey'de olduğumuzu hatırlamaması ifadesinin kurgu ve yalan olduğunun ispatıdır. Zaten kendisi de 19 ekim 2022 tarihinde savcılığa verdiği dilekçede 18 Aralık 2002'de Mumcuoğlu'nu arabayla olay yerine götürdüğünü, beklediğini ve sonrasında evine bıraktığına ilişkin tüm anlatımlarını yalanlamıştır. Ben hiç kimseye yasa dışı bir emir vermedim. Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak bizim görev konseptlerimiz bellidir; eğitim, atış, tatbikatlar ve terörle mücadeledir. Bunun dışında hiçbir hal ve şartta başka bir görevimiz yoktur" dedi.
Sanık Göktaş'ın savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.
En Çok Okunan Haberler
Uzmanlar dağcıları uyarıyor!
Uludağ'da Alaca Baykuş böyle görüntülendi
Bağırsak enfeksiyonuna iyi gelen 10 etkili besin
Aşı hakkında yanlış bilinen gerçekler
Ülkelere göre boşanma oranları
Sigara içmeyen bireylerde akciğer kanseri riski altında
Aktaş Şelalesi, sonbahar renklerine büründü
Türkiye'de yetişen tropikal meyveler
Dünyanın 100 marka şehri belli oldu! Türkiye’den 3 şehir listeye damgasını vurdu!
Kahve düşkünleri dikkat! "Filtresi kağıtsa zehirler"
Tekirdağ'da kahvehanede silahlı dehşet anları kamerada!
Manisa'da yolcu treni ve otomobil çarpıştı: 1 yaralı var
Bursa'da çamurlu ayakkabılarını çıkarıp markete giren çiftçi yürek ısıttı
Bursa'da kar yağışı başladı
Pandemi ve deprem ile zirve yapan arazi satışları, 2025 yılında da talep görecek mi?