Nörobilim ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selin Yurdakul, uyku hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 13.01.2023 15:04
Haber Güncellenme Tarihi: 13.01.2023 15:04
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.herkesduysun.com/
Nörobilim ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selin Yurdakul, "Herkes gece erken yatmalı sabah erken kalkmalıdır diye bir şey yok. Bu bilgi herkes için geçerli değil. Genlere göre farklı kronotipte insanlar vardır. Sabahçıl kronotipi olanlar erken saatlerde kalkar ve sabahları daha yüksek performans gösterirler. Sabah uyanamayanları tembel diye eleştirmeyelim, genleri bunu gerektiriyor olabilir" dedi.
Nörobilim ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selin Yurdakul, toplumda doğru olarak bilinen "Erken yatın erken kalkın" olgusuna yönelik açıklamalarda bulundu. Yurdakul, genlere göre farklı kronotipte insanlar olduğunu belirterek, bazı insanların akşam performansının daha verimli olduğunu belirtti.
"Sabah uyanamayanları tembel diye eleştirmeyelim, genleri bunu gerektiriyor olabilir"
Yurdakul, "Herkes gece erken yatmalı sabah erken kalkmalıdır diye bir şey yok. Bu bilgi herkes için geçerli değil. Genlere göre farklı kronotipte insanlar vardır. Sabahçıl kronotipi olanlar erken saatlerde kalkar ve sabahları daha yüksek performans gösterirler. Akşamcıl kronotipler ise erken kalkmakta zorlanır ve akşam saatlerinde daha yüksek performans gösterirler. Işığa maruziyet sürelerini değiştirerek bu saatleri biraz öne çekmek mümkün olsa da tamamen değiştirmek zordur. Sabah uyanamayanları tembel diye eleştirmeyelim, genleri bunu gerektiriyor olabilir" dedi.
"İdeal uyku süresi herkes için 8 saattir"
Uyku ihtiyacının kişiden kişiye 6 ile 10 saat arasında değişebileceğini belirten Dr. Selin Yurdakul, "Ne kadar ihtiyacınız olduğunu en iyi sabah kalktığınızdaki enerjinizden anlayabilirsiniz. Hangi yaşta olduğunuza göre de bu süre değişebilir. Çocukların daha uzun uykuya ihtiyacı vardır. Ergenlikte bu kısalmaya başlar ve ilginç bir şekilde akşamcıl kronotip özelliği belirginleşir. Yani, gece yatmaz sabah kalkmaz ergenlerin bu davranışı kısmen biyolojik bir değişim sonucudur. Yaşlılarda ise düşünülenin aksine uyku ihtiyacı azalmaz. Uykuları daha fragmentedir, yani daha sık bölünür. Yaşla birlikte azalan melatonin düzeyleri düşen uyku kalitesiyle ilgilidir" ifadelerini kullandı.
"Önemli olan yeterli süreyi uyumaktır"
İnsan bedeninin karanlıkta uyuyup, gün ışığında uyanık olmaya programlı olduğunu hatırlatan Yurdakul, "Gündüz uyuduğumuzda ışık yüzünden melatonin sentezi olmaz. Bu sebeple gündüz uykusu beden için uyku kalitesi açısından çok farklıdır. Sürekli gece vardiyasında çalışan insanlar incelendiğinde normal popülasyona göre anlamlı oranda daha sık tip 2 diyabet ve kanser hastalığına yakalandığı görülmüştür" dedi.
"Az uyuyarak zamandan tasarruf ettiğimizi düşünsek de daha ağır bedeller ödememize sebep olur"
Yurdakul, sözlerini şöyle noktaladı:
"Uyku, bedenin ve beynin sadece dinlenmekten öte kendini yeniden yapılandırdığı bir süreçtir. Beyin uyku sırasında oldukça aktiftir. Gün boyunca öğrenilen bilgiler gece işlemlenerek organize edilir. Yeni bağlantılar kurulur. Glia hücreleri beyindeki atık maddeleri geceleri daha aktif şekilde temizler. Kısa vadede az uyuyarak zamandan tasarruf ettiğimizi düşünsek de uzun vadede azalan bilişsel kapasitelerimiz daha ağır bedeller ödememize sebep olur. Uykusuzluk kaza ve hata yapma riskini ciddi bir şekilde arttırır"
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Genleriniz erken uyanmanıza engel olabilir!
Nörobilim ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selin Yurdakul, uyku hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Nörobilim ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selin Yurdakul, "Herkes gece erken yatmalı sabah erken kalkmalıdır diye bir şey yok. Bu bilgi herkes için geçerli değil. Genlere göre farklı kronotipte insanlar vardır. Sabahçıl kronotipi olanlar erken saatlerde kalkar ve sabahları daha yüksek performans gösterirler. Sabah uyanamayanları tembel diye eleştirmeyelim, genleri bunu gerektiriyor olabilir" dedi.
Nörobilim ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selin Yurdakul, toplumda doğru olarak bilinen "Erken yatın erken kalkın" olgusuna yönelik açıklamalarda bulundu. Yurdakul, genlere göre farklı kronotipte insanlar olduğunu belirterek, bazı insanların akşam performansının daha verimli olduğunu belirtti.
"Sabah uyanamayanları tembel diye eleştirmeyelim, genleri bunu gerektiriyor olabilir"
Yurdakul, "Herkes gece erken yatmalı sabah erken kalkmalıdır diye bir şey yok. Bu bilgi herkes için geçerli değil. Genlere göre farklı kronotipte insanlar vardır. Sabahçıl kronotipi olanlar erken saatlerde kalkar ve sabahları daha yüksek performans gösterirler. Akşamcıl kronotipler ise erken kalkmakta zorlanır ve akşam saatlerinde daha yüksek performans gösterirler. Işığa maruziyet sürelerini değiştirerek bu saatleri biraz öne çekmek mümkün olsa da tamamen değiştirmek zordur. Sabah uyanamayanları tembel diye eleştirmeyelim, genleri bunu gerektiriyor olabilir" dedi.
"İdeal uyku süresi herkes için 8 saattir"
Uyku ihtiyacının kişiden kişiye 6 ile 10 saat arasında değişebileceğini belirten Dr. Selin Yurdakul, "Ne kadar ihtiyacınız olduğunu en iyi sabah kalktığınızdaki enerjinizden anlayabilirsiniz. Hangi yaşta olduğunuza göre de bu süre değişebilir. Çocukların daha uzun uykuya ihtiyacı vardır. Ergenlikte bu kısalmaya başlar ve ilginç bir şekilde akşamcıl kronotip özelliği belirginleşir. Yani, gece yatmaz sabah kalkmaz ergenlerin bu davranışı kısmen biyolojik bir değişim sonucudur. Yaşlılarda ise düşünülenin aksine uyku ihtiyacı azalmaz. Uykuları daha fragmentedir, yani daha sık bölünür. Yaşla birlikte azalan melatonin düzeyleri düşen uyku kalitesiyle ilgilidir" ifadelerini kullandı.
"Önemli olan yeterli süreyi uyumaktır"
İnsan bedeninin karanlıkta uyuyup, gün ışığında uyanık olmaya programlı olduğunu hatırlatan Yurdakul, "Gündüz uyuduğumuzda ışık yüzünden melatonin sentezi olmaz. Bu sebeple gündüz uykusu beden için uyku kalitesi açısından çok farklıdır. Sürekli gece vardiyasında çalışan insanlar incelendiğinde normal popülasyona göre anlamlı oranda daha sık tip 2 diyabet ve kanser hastalığına yakalandığı görülmüştür" dedi.
"Az uyuyarak zamandan tasarruf ettiğimizi düşünsek de daha ağır bedeller ödememize sebep olur"
Yurdakul, sözlerini şöyle noktaladı:
"Uyku, bedenin ve beynin sadece dinlenmekten öte kendini yeniden yapılandırdığı bir süreçtir. Beyin uyku sırasında oldukça aktiftir. Gün boyunca öğrenilen bilgiler gece işlemlenerek organize edilir. Yeni bağlantılar kurulur. Glia hücreleri beyindeki atık maddeleri geceleri daha aktif şekilde temizler. Kısa vadede az uyuyarak zamandan tasarruf ettiğimizi düşünsek de uzun vadede azalan bilişsel kapasitelerimiz daha ağır bedeller ödememize sebep olur. Uykusuzluk kaza ve hata yapma riskini ciddi bir şekilde arttırır"
En Çok Okunan Haberler
Uzmanlar dağcıları uyarıyor!
Uludağ'da Alaca Baykuş böyle görüntülendi
Bağırsak enfeksiyonuna iyi gelen 10 etkili besin
Aşı hakkında yanlış bilinen gerçekler
Ülkelere göre boşanma oranları
Sigara içmeyen bireylerde akciğer kanseri riski altında
Aktaş Şelalesi, sonbahar renklerine büründü
Türkiye'de yetişen tropikal meyveler
Dünyanın 100 marka şehri belli oldu! Türkiye’den 3 şehir listeye damgasını vurdu!
Kahve düşkünleri dikkat! "Filtresi kağıtsa zehirler"
Köroğlu Dağları'ndan sofralara doğal şifa: Kozalak şurubu
Polyester fabrikasında boru patladı: Panik anları kameralara yansıdı!
Otomobil sürücüsü, tartıştığı motokuryeye demirle saldırdı: O anlar kamerada
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, İstanbul Energy Forum'da konuştu
Yolda yatan köpeği araçla ezen cani yakalandı! 'Görmedim' dedi