Konuşma ve Dil Terapisti Ecem İlayda Keşçi, kekemeliğin sebebinin psikolojik travmaya bağlı olmadığını belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 19.01.2023 09:45
Haber Güncellenme Tarihi: 19.01.2023 09:45
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.herkesduysun.com/
Uzm. Dr. Ecem İlayda Keşçi, dünya nüfusunun yüzde 1’inde görülen kekemelik hakkında açıklamalarda bulundu. Kekemeliğin nedeninin psikolojik travmaya bağlı olmadığını açıklayan Keşçi, Türkiye’deki kekeme sayısının yaklaşık 830 bin olduğunu ifade etti. Keşçi, “Kekemelik bloklar, tekrarlar ve uzatmalar şeklinde görülüyor. Çocukluk döneminde 2 ile 5 yaş arasında ortaya çıkıyor ve bazen kendiliğinden geçerken, bazen de inatçı kekemelik olarak kalabiliyor. Yetişkinlerde görülen kekemelik ise gelişimsel değil nörolojik temelli oluyor. Cinsiyetin erkek olması, ailede kekemelik geçmişinin olması ve takılmaların 6 aydan uzun sürmesi kekemelik için bazı risk faktörleri arasında yer almaktadır” dedi.
"Kekeme birisi için çevre önemli bir faktör"
Kekemelik nedeninin psikolojik travmaya bağlı gelişmediğini söyleyen Uzm. Dr. Ecem İlayda Keşçi, “Taklit ederek, köpekten korkarak, psikolojik travmalar sonrasında kekeme olmayız. Kekemeliğin nedeni, dünyada halen araştırmaları süren bir konudur. Güncel çalışmalar nedenini genetik ve nöro-fizyolojik farklılıklar olarak açıklıyor. Kekeme birisi için çevre önemli bir faktör. Kekeme biriyle konuşurken göz temasını sürdürülmeli, ‘nefes al konuş’ gibi uyarılarda bulunulmamalı, karşımızdakinin kelimesi tamamlanmamalı, sırayla konuşulmalıdır” diye konuştu.
“İlaçla değil, terapiyle geçer”
Medical Park Ordu Hastanesi Dil ve Konuşma Terapisti Uzm. Dr. Ecem İlayda Keşçi, kekemeliğin ilaçla, melodik konuşmayla ve doğal taşlarla geçmediğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Kekeleyen bireylerin sağ hemisferinde sıra dışı aktivasyonlar olur ve konuşma terapistleri terapiyle bu aktivasyonları kontrol altına almayı hedefler. Terapiler kişinin ihtiyacına göre planlanır. Kekemeliğine ne kadar duyarlı, hangi ortamlarda, hangi duygu durumunda daha çok takılmalar yaşıyor? Bunlar belirlenir ve sonrasında konuşma hızını yavaşlatılacak bazı tekniklerle ilerlenir. Eğer risk faktörleri var ve takılmalar 6 aydır devam ediyorsa, mutlaka bir dil ve konuşma terapistine başvurmak gerekir. Terapiye her yaşta başlanabilir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kekelemenin sebebi korku değilmiş!
Konuşma ve Dil Terapisti Ecem İlayda Keşçi, kekemeliğin sebebinin psikolojik travmaya bağlı olmadığını belirtti.
Uzm. Dr. Ecem İlayda Keşçi, dünya nüfusunun yüzde 1’inde görülen kekemelik hakkında açıklamalarda bulundu. Kekemeliğin nedeninin psikolojik travmaya bağlı olmadığını açıklayan Keşçi, Türkiye’deki kekeme sayısının yaklaşık 830 bin olduğunu ifade etti. Keşçi, “Kekemelik bloklar, tekrarlar ve uzatmalar şeklinde görülüyor. Çocukluk döneminde 2 ile 5 yaş arasında ortaya çıkıyor ve bazen kendiliğinden geçerken, bazen de inatçı kekemelik olarak kalabiliyor. Yetişkinlerde görülen kekemelik ise gelişimsel değil nörolojik temelli oluyor. Cinsiyetin erkek olması, ailede kekemelik geçmişinin olması ve takılmaların 6 aydan uzun sürmesi kekemelik için bazı risk faktörleri arasında yer almaktadır” dedi.
"Kekeme birisi için çevre önemli bir faktör"
Kekemelik nedeninin psikolojik travmaya bağlı gelişmediğini söyleyen Uzm. Dr. Ecem İlayda Keşçi, “Taklit ederek, köpekten korkarak, psikolojik travmalar sonrasında kekeme olmayız. Kekemeliğin nedeni, dünyada halen araştırmaları süren bir konudur. Güncel çalışmalar nedenini genetik ve nöro-fizyolojik farklılıklar olarak açıklıyor. Kekeme birisi için çevre önemli bir faktör. Kekeme biriyle konuşurken göz temasını sürdürülmeli, ‘nefes al konuş’ gibi uyarılarda bulunulmamalı, karşımızdakinin kelimesi tamamlanmamalı, sırayla konuşulmalıdır” diye konuştu.
“İlaçla değil, terapiyle geçer”
Medical Park Ordu Hastanesi Dil ve Konuşma Terapisti Uzm. Dr. Ecem İlayda Keşçi, kekemeliğin ilaçla, melodik konuşmayla ve doğal taşlarla geçmediğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Kekeleyen bireylerin sağ hemisferinde sıra dışı aktivasyonlar olur ve konuşma terapistleri terapiyle bu aktivasyonları kontrol altına almayı hedefler. Terapiler kişinin ihtiyacına göre planlanır. Kekemeliğine ne kadar duyarlı, hangi ortamlarda, hangi duygu durumunda daha çok takılmalar yaşıyor? Bunlar belirlenir ve sonrasında konuşma hızını yavaşlatılacak bazı tekniklerle ilerlenir. Eğer risk faktörleri var ve takılmalar 6 aydır devam ediyorsa, mutlaka bir dil ve konuşma terapistine başvurmak gerekir. Terapiye her yaşta başlanabilir.”
En Çok Okunan Haberler
Yaz bitti, şimdi ciltteki hasarları onarma zamanı
Sağlıklı beslenme öğrencilerin başarısını etkiliyor
Kök hücre uygulaması ile eklem yaşlanması durdurulabilir mi?
Dünya genelinde enerji enflasyonunda zirvede olan ülkeler hangileri?
Bu hastalık çocukların hayatını tehlikeye atıyor
Malavi'de kolera salgını tekrar başladı
Düzensiz uyku sağlık problemine yol açıyor!
Başarılı insanların uyguladığı en etkili 5 sabah rutini
Sadece çocukları değil yetişkinleri de etkiliyor, tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor!
Tarım ve gıdada ilk ayda 17,2 milyar dolarlık ihracat
Otomobil, park halindeki tıra saplandı! Korkunç kaza kamerada
Kontrolden çıkan araç, ağaca çarparak durabildi: O anlar kamerada
İstanbul'da 4 yaşındaki çocuk manevra yapan servisin altında kaldı
Serbest bırakılan kangal, sahibi ile gezen Poddle cinsi köpeği öldürdü
Evine giderken hızla gelen otomobilin kurbanı oldu